Ağa Nedir

Ağa Nedir
17.10.2012 Yazan: Aziz Kaçmaz Aziz Kaçmaz 11894 kişi okudu
Ağalık Nedir? diye bir soru sorulsa, köylüye zulüm eden. Köylüyü sömüren, hakkını yiyen, yanında çalıştırdığı marabalara, ırgatlara kötü davranan.Onlara hak, hukuk tanımayan.Onları ezen zalim ve zorba köy ağaları, şımarık toprak zenginleri diye bilinir !

Ağalık çoğu zaman, Türk filmlerine bile böyle konu edilmiş ve yansıtılmış, popülist bir yaklaşım ve ön yargıdır. Her alanda iyi yönetici, kötü yönetici vardır, olacaktır. Ama bunu genele mal etmek vicdansızlık olur! 

Ağaların Ağası, Ahmet Karahan da bir ağaydı. Ben ilk kravatı Ahmet ağanın boynunda görmüştüm. Kravat çok yakışırdı, uzun boylu yakışıklı güler yüzlü şefkatli ve güçlü bir insandı. İlk daktiloyu, ilk ofis masasını, ilk telefonu, Ahmet Karahan Ağanın ofisinde görmüştüm. Kasabada o dönemler avukat olmadığından Ahmet Karahan dava vekilliği yapıyor ve mahkemelerde insanların hakkını, hukukunu engin hukuk bilgisi ve genel kültürüyle çok başarılı bir şekilde savunan   değerli bir hukuk adamı ve değerli bir ağaydı.

 Ağaların Ağası, Ahmet Karahan Ağa'nın Köyünde ortakçıydık (marabaydık) yani Ahmet Karahan Ağanın Köyünde ve yine Ahmet Ağaya ait köy evinde yaşardık. Onun tarlalarını eker ve onun çayırlarını biçerdik. Hasat zamanı geldiğinde, prosedür gereği ağa köye davet edilir, ağanın kontrolünde hasat tespiti yapılır ve paylaşım buna göre  yapılıması gerekirken Ahmet Karahan Ağamız, hiçbir zaman hasat kontrolüne ne gelir, nede bir adamını göndermezdi.

 Rahmetli babacığıma, ''Mehmet Gardaş  sen gereğini yaparsın, bizim gelmemize gerek yok"  derdi. Ahmet Karahan Ağanın bu yaklaşımı rahmetli babacığımı son derece mutlu ediyor ve babacığımızın Ağanın gözünde ne kadar güvenilir biri olduğuna çok seviniyor ve mutlu oluyorduk. Sevgili babama  "Mehmet Gardaş",  bana da "Aziz'ciğim", "yavrum" diye hitap ederdi. Köylerde ve kasabada çocuklara böyle hitap edildiğini ilk defa Ahmet Karahan Ağamızdan duyardım ve çok hoşuma giderdi.

Ahmet Karahan bizi kasabada gördüğü an yanına çağırmaz, kendisi yanımıza gelir, samimi bir şekilde ve yüzünden hiç eksik etmediği o asil ve sevecen tebessümü ile sevgi dolu sözcüklerle hal ve hatırımızı sorar başımızı okşar, yemek yiyip yemediğimizi sorardı. Sağol ağa aç değiliz desek bile o yine de bizi evine gönderir yemek yedirir ve ondan sonra köye gitmemize izin verirdi.

Ahmet Karahan ağa köye geldiğinde hiç çekinmeden anama, bacım ayran varsa hele bir tas ayran getirde içelim derdi. Ahmet Karahan ağanın samimi ve alçak gönüllü olması bizi son derece mutlu ederdi. Onun yanında çalıştığımız için de kendimizi şanslı ve güvende hissederdik. Ahmet Karahan böyle bir ağaydı.     

 Ahmet Karahan Ağamız Çok kültürlü ve Türkçeyi çok iyi konuşabilen, ancak köylülerle konuşurken onlarla daha samimi daha dostane bir atmosfer içine girer ve onların aksanıyla konuşurdu. Köylüler, Ahmet Karahan Ağanın bu yaklaşımına bayılırlardı.

Ahmet Karahan, ağa köylülerle dost olduğu kadar, kasaba eşrafı ve çok sayıda resmi erkan mensubu arasında da çok sayıda dosları bulunuyordu. Kasabanın en prestijli lokantasında 1,5 yıl çalıştığım için, kasbada kim kiminle arkadaştır, dosttur görebiliyordum. Ahmet Karahan ağanın arkadaşları arasında, savcılar, hakimler, banka müdürleri, milli eğitim müdürleri, öğretmenler, müftüler, maliyeci ve kaymakam dahil çok zengin bir dost çevresi olduğunu görebiliyordum. Velhasıl o örnek alınacak tek insandı.

Ağa Nedir ? büyük kardeştir, Ağabeyidir, Abidir, Ağa idarecidir, Ağa idare edendir, Ağa yöneticidir, Ağa yönetendir, Ağa yönetmendir, Ağa koruyandır, Ağa Kollayandır, Ağa güvenilendir, Ağa güven duyulandır, Ağa itimat edilendir, Ağa dar günün insanıdır, Ağa dara düştüğünde ilk akla gelendir, Ağa dosttur, Ağa sevendir, Ağa sevilendir, Ağa iş verendir, Ağa Aş verendir. Ağa Ahmet Karahan Ağa gibi olandır.

Sayamadığım bir çok meziyet ve erdemi, Ahmet Karahan beyefendi ağamızda fazlasıyla gördük. Bizi hiç bir zaman üzmemiştir. Onu hiç ama hiç bir zaman unutmayacağız. Mekanı Cennet olsun, nur içinde yatsın. Amin    Biz ağayı böyle gördük, böyle biliyoruz.   
Aziz Kaçmaz  
kacmaz@kacmazemlak.com

--------------------------------------------

Ertuğrul Karahan, Said Karahan - ERZURUM 
Sevgili Aziz ağabeyimiz, sizin asil yüreğinizle, mazideki yaşamınızla ve son derece basiretli kaleminizle bir insanı ve kariyerini lütfedip paylaşmanız, nezaket etmeniz bizleri son derece mesut bahtiyar etti. Ne mutlu biz yeğenlerine ki, Amcamızı siz asil yüreklerden çıkan sözcüklerle bizleri ağlattınız, acımızı yüreğimize gömdünüz. Bu yazınızla siz Ağayı böyle gördünüz, biz de Aziz ağabeyimizi yüreğimize yazdık.

-----------------------------------------------
Merve İsabeyoğlu - Ankara
Merhabalar.. Sıcak, içten ve bir o kadar da samimi olan bu yazı için teşekkürler... Dedemin o çok sevdiği köyünü, neden bu kadar çok sevdiğini şimdi daha iyi anlıyorum... Beni hiç görmediğim ama büyüklerimden çok dinlediğim güzel günlere götürdünüz.. Elinize sağlık..  Saygılarımla

-----------------------------------------------
Rabia Karahan - İstanbul
Merhaba Aziz amca, bu güzel yazıyla dedemin tek bizim gönlümüzde olmadığını dostlarının ahbaplarının da onu unutmadığını görmek çok güzel. Hepimizin duygularına tercüman olan ve biz torunlarına o zamanları anlatan bu yazı için teşekkürler. Saygılarımla 

------------------------------------------------
Mustafa Özge - Romanya Bükreş
Aziz Bey; Aziz Bey dostum şahsen tanışmıyoruz fakat ortak bir tanıdığımız var. Ağalık kavramına farklı bir boyut kazandıran Rahmetli Ahmet Karahan. Ben ona hiç böyle hitap etmemiştim. Ahmet Dayim di o benim. Kuru kuruya Ahmet Karahan demek hele hele rahmetli demek ona hiç yakışmadı, bana da çok yabancı geldi bu ifadem.

Ama takdir-i ilahi. Biz Ahmet Dayimi ailemizin bir ağasından çok babası olarak gördük. Ama sizin tasfiriniz ona gerçek vasfını vermiş elinize dilinize kalbimize beyninize sağlık  Rahmet ve bereketle.

---------------------------------------------------
 TÜMGENERAL (E ) Orhan ATEŞ. 
Kıymetli AZİZ BEY;  (10.MART.2013) Dayım hakkında yazmış olduğunuz makale beni  ziyadesiyle duygulandırdı. Demek ki bu derece yüksek seviyede kadirbilirlik bilincinde olan insanlar da varmış dedim. İşte vefa örneği budur. Dostluk, Hakkı ve hakkını bilerek hatırlamaktır. Dostluk ve vefakarlık itmek değil, arkadan yaslanmaktır. Kalben kucaklamaktır. İçten dua etmektir. Rahman ve Rahim olan RABBIN huzurunda helallik vermektir.  Hayatta iken  ALLAH(C.C)'IN rahmetine kavuşanlara helalliğin bu tarz gönülden gösterenlere en içten ALLAH RAZI OLSUN demek de bizim için adeta bir görev olmaktadır. Ben de aynı hislerle meşbu olarak sana ve ailene sağlık ve selamet dilerim.

----------------------------------------------------
Tanhan Ailesi 
İnsan sevdiğini anlatır derler. Benim dilimden gönlümden eksik etmediğim dedem, ancak bu kadar güzel kelimelere dokulurdu. Yüreğinize sağlık Aziz Bey.

Makaleye Yapılan Yorumlar